Demokrasi konusunda ayni
dilekleri paylasmakla beraber farkli seyler düsündügümüzü
görüyorum.
Avusturyada yasamam düsünebilme
yetenegimi yitirmek anlamina gelmiyor.Sizinde bildiginiz
gibi bir önceki secimlerde asiri sag söyleme sahip
parti yüzde yirmibes oraninda bir oy alarak ülkenin
hem ikinci büyük partisi hemde iktidar ortagi konumuna
geldi.Son dönemde cikarilan yasalar insan haklari adina
geri adimlarla doludur.Sol bir partiye oy vermis
olmanizda belki vicdaninizi rahatlatir ancak
uygulamalari görmemek sartiyla.
Üstelik Avusturyalilar
Almanlarin yaptigi Nazizm sonrasi özelestiri dönemini
hic yasamadilar.Hitlere bu ülkedeki sempati duyan
insanlar bir hayli cok.Bir gün isterseniz Viyanaya
gelin yahudi gibi giyinip ara sokaklarda gezin.Bakalim
kulaginiza neler gelecek.
Bu saydiginiz alman kökenli
ülkeler,Fasizm ideolojisinin kaynagi olan bir kültüre
sahiptirler. Ikinci dünya savasi sonrasi Anglo
saksonlar tarafinda zorla demokratiklesme sürecine
sokulmuslardir.Demokrasi aslinda Germenlerin degil
ingilizlerin hayata gecirdigi bir toplumsal sözlesmedir.Almanlar
bir daha baslarina bela olmasin diye onlari demokrat
yapip EU diye bir birlik icinde bütünlestiler.Buraya
uymayanlar cehennem olup gitsin derken farkinda olmadan
ya sev ya terket sloganiyla ayni cizgiye düsmüssünüz.Üstelik
eger bir insan Fasist ise yasayacagi en uygun ortam
dogallikla bu Avrupa ülkeleridir.Bu isin kitabi
bu kültüre uyuyor.
Mektubunuzun sonuc kisminda
yazdiklariniza cok sevindim.Hepsine
katiliyorum.Demokratik tavir insana saygiyla icice
olmaliki anlayis ve kabul görsün.Vicdanimiza ve
aklimiza karsi olan sorumlulugumuz saniyorum bir
partiden,örgütten önce geliyor.
Samimi düsüncelerinizi bana
yazdiginiz icin tesekkür ederim.Hosca kaliniz.
----- Original Message -----
|