uyandruck
www.uyan.de


www.uyan.net

 

ANASAYFA

HABERLER

YAZARLAR

POLİTİKA

KÜLTÜR ve SANAT

TANITIM

TARİHTE KALAN

BİLDİRİLER

BİLGİ HAZİNESİ

 

Ermeni soykırımı Almanya meclisine bizim faşistler kudurdu

Onlar da hazzetmezler demokrasiden ve demokratik ülklerden ve insan hakları ve özgürlüklerinden. Daha da özetleyecek olursak içten kendi akrabalarına da buğzederler, düşmanca davranırlar.

100 yıl önce, yani Ermeni soykırımı sırasında faşizm henüz doğmamıştı. Osmanlıda müslüman veya gavur, veya gayrimuslim tabiri vardı. Devlet ümmetçi idi. Milliyetçilik, komünizm onlar için yabancı bir sözcüktü. Menai hikmetini bilmiyorlardı . Ama milliyetçiliğin tehlikeli bir şey olduğunu sezmişlerdi ki o zaman bunun cezası idamdı.

Jön Türkler, kuvvai milli, meşrutiyet fermanları milliyetçiliğin ilk nüveleriydi. Bu kafadan olan birileri Padişahın etrafını sarmışlar, onu avuçlarının içine almışlardı. Hatta onlardan biri Talat Paşa padişahın kızıyla evlenmiş dahiliye nazırı, yani bu günkü anlamı ile içişleri bakanı olmuştu.

İşte Talat paşanın teklifiyle Ermenileri yok etme konusu meclisi mebusana getirildi, konuşulup tartışılarak Muhacerat Kanunu adıyla yaslaştırıldı. Ondan sonra Ermenilerin kanı, malı, mülkü helaldı canilere, cellatlara, fırsatçılara.

Muhacerat lafı dış dünya için bir maske idi. Lafın özü göçmen yasası. Ama nasıl bir göç? Bir yerden başka bir yere mecburi göçe mi zorlanacaklardı, yoksa yerinden yurdundan sökülüp yok edilmeye, öldürülmeye mi gönderileceklerdi?

Çoluk, çocuk, yaşlı, kadın, erkek demeden hepsi sistemli bir şekilde ve vahşice öldürüldüler. Ve bu olaya batı dillerinde pogrom veya genosid deniyor. Ve bu uluslararası platformlarda ağır insanlık suçu olarak derecelendiriliyor, cezası da ona göredir.

O vahşetin fikir babası Talat Paşa 1922 yılında kendi ülkesinde kuyruğu kapana sıkışınca Rusya'ya ve oradan da Almanya'ya kaçtı. Almanya başkenti Berlin'de iken genç bir Ermeni'nin saldırısı sonucu öldürüldü, uluslararası mahkemelerde sürünmeden. Belki de öbür dünyaya giderken kârı bu idi.

O ırkçıların niyeti daha da bozuktu. Ellerinden gelseydi Kürtleri de topyekün yok ederlerdi. Ama buna güçleri yetmedi. Birinci dünya savaşında annemin babası dedem, Omar ê Lawko Kürt olarak 45 yaşındayken Çanakkale savaşındaydı. Daha 15 yaşındaki oğlu İbrahim, benim de dayımın, Ruslara karşı doğu cephesine savaşa gönderildiğini duyunca kızmış ve firar etmiş. Ulan bu yaşımda ben burada savaştayım, ufak çocuğumdan ne istiyorsunuz yobazlar deyip kaçmış.

Öbür dedem, babamın babası Osman, Os ê Sınce ile dayım İbrahim birlikte doğu cephesinden hiç geri dönemediler. Ölü, şehit veya esir alındıkları da hiç anlaşılmadı. Daha sonraki yıllarda veya hala da Türk ırkçıları biz Kürtleri fazlalık olarak görüyorlar. Bu ülke sanki onların babalarının çiftliği, biz Kürtler de uzaydan veya dünyanın herhangi bir yerinden gelip buraya yerleştik, onların insafına göre ve müsaade ettikleri ölçüde bu ülkede yaşamaktayız.

20 küsur yıl sonra ırkçı Hitler kendi vatandaşı olan Yahudileri imha kararı alınca herhalde çevresinden birileri uluslararası durumdan bahsedip ileride bazı sorunlarla karşılaşacağını söyleyince:

- "Türkler Ermeni soykırımı yaptılar da ne oldu" demişti.

15,5 belki de iki milyon kadar Osmanlı vatandaşı Ermeni yok edildi. Şimdi ise olay Türkiye ırkçılarınca küçümsenmeye veya tamamen inkar ederek biz değil onlar bizleri yakıp yıktılar gibi ipe sapa gelmeyen saçmalıklar söylüyorlar. Osmanlı'nın o zamanki nüfusu 12 milyon kadardı. Bu 1,5 milyonluk insan kesimi onlara orantılı olarak az mı?

cumali.uyan@gmail.com

 

Terör ve Devlet terörü

Cumali UYAN, J 6, 2 - D-68159 Mannheim
Tel.      +49  (0) 621-15 12 12  
Fax      +49 (0) 621-29 18 50

Kontakt:  uyan@uyan.de
Gazete elektronik posta:
cumali@uyan.de

Copyright © 2000 Cumali UYAN, Stand: 01. April 2002